My Annoying Brother Film Yorumu
İlk film yorumum olan My Annoying Brother yorumuyla herkese merhaba!
My Annoying Brother filmini çok severek izledim bu yüzden fikirlerimi, duygularımı izleyenlerle paylaşmak istiyorum. Bu yazı film hakkında görüşlerimi içerdiği için henüz izlememiş ama izlemeyi düşünenleri ilk önce tanıtımı okumaya bekliyorum.
Başlayalım o zaman;
My Annoying Brother Judocu olan DoYoung’un müsabakasını ve hapisteki abisini eş zamanlı göstererek başlıyor. Aynı müsabakada DoYoung kafasına darbe alıyor ve görme yetisini kaybediyor. Abisi de bir süre sonra kardeşinin görme engelini bahane ederek hapisten izin alarak ayrılıyor.
My Annoying Brother’ı sıradan bir komedi filmi zannetmiştim ama oyuncularına güvendiğim için izlemek istiyordum. Şanslıyım ki izlediğim Kore filmleri hep iyi filmlerden denk geliyor. Bu filmde sıradan bir komedi filmi olmadığını baştan belli ediyor bence.
Kendi özgürlüğü için kardeşini bahane ederek çıkan ağabey bir yıl kadar kardeşine bakmak zorunda olduğu için onun evine gidiyor. Hayata küsmüş, evinden dışarı adım atmayan, sürekli uyuyan DoYoung’la birlikte yaşamaya başlıyorlar.
Başlarda ağabeyi hiç ama hiç sevmedim. Kardeşine sürekli hazır ramen pişirirken kendisi tam karşısında salamları, etleri yiyordu. Kandırarak mührünü kullanıp araba bile aldı kendisine. 15 yıldır ayrı, küs yaşasalarda bir süre sonra ikili birbirine alıştı ve iyi anlaşmaya başladılar. DoYoung’a kıyafet almaya çıktıklarında yaşlı, küstah bir adam DoYoung’a çarpıp özür dilemeyince DoShik hemen kardeşini savunmaya başladı.
Filmde bile olsa böyle insanları görmek çok sinir bozucu oluyor. Kendilerini küçük ilahlar zanneden, her şeyi yapabileceğini zanneden bu insanların zihniyetleri en yakın zamanda dünyamızdan yok olur umarım.
Nerede kalmıştık; bu adamla tartışırken iteklenince yere yığıldı DoShik ve hastaneye götürüldü. Sonra DoYoung’la ikisi harika bir oyunculu sergileyerek adamı zor durumda bıraktılar. O ana kadar çok da yakınlaşmamış olan kardeşlerin bu sahnede birlikte numara yapması çok sevimliydi bence. Hem güldüm hem çok sevdim bu sahneyi.??
İkili daha iyi anlaşmaya başladı, ağabey bilgilerini kardeşine aktardı derken filmimizin ikinci ve asıl etkileyici kısmı başladı. Alışveriş merkezindeki arbededen sonra muayene olan DoShik’in hastane sonuçları çıktı. Yıllar sonra kavuştular derken maalesef DoShik hasta olduğunu ve ok kısa bir ömrü kaldığını öğrendi. JongSuk’u duygularını çok güzel yansıtan bir oyuncu olduğu için tebrik ediyorum burayı geçerken.?
DoShik kendisi gitmeden önce kardeşinin hayatını yoluna koymaya karar verdi. Öncesinde koçu DoYoung’a judoya tekrar başlaması konusunda ısrar ettiğinde karşı çıkmış olmasına rağmen bu sefer kendisi teklif etti kardeşine. DoYoung başta istemese de abisinin zoruyla cesaretini toplayabildi.
My Annoying Brother’da beni en çok etkileyen şey DoYoung’un abisine karşı olan sevgisinin yanında güveniydi. Seneler boyunca görmemiş ve kızmış olmasına rağmen abisinin onun için ne kadar değerli olduğunu izlemek beni en çok etkileyen şeydi. Koçuna kesin bir dille karşı çıkmış olmasına rağmen, abisinin desteğine tamamen güvendi ve tekrar başladı judoya.
DoYoung eğitimdeyken ağabeyi evi kardeşinin zarar görmeden, rahatça yaşayabileceği bir hale sokmaya çalıştı. Başta bencilliklerine sinir olduğum DoShik’i hem üzülerek hem severek izledim. Bir süre sonra DoYoung yarışmaya katılmak için yurt dışına gitti. Bu süre içerisinde kardeşler telefonda konuştu. DoYoung’u ağabeyinin hastalığından habersiz, onunla telefonda gülümseyerek konuşurken görmek biraz yürek burkucuydu doğrusu. Ağabeyi çok zorlansa da belli etmedi kardeşine.
Nihayet final turu geldiğinde DoYoung yarışamayacağını hissetti. Burada söylemeyeceğini düşündüğüm koç abisinin hastalığını söyledi DoYoung’a. Ve abisi izlerken kazanabileceği son altın madalyanın bu olabileceğini.
“O zaman geldiğinde, ağabeyin olmayabilir.”
Bu sahne her halde filmin en can alıcı sahnelerinden biriydi. Hemen geri dönmek istese de DoYoung ağabeyini aradı ve konuştular. Maçtan önce de olsa ikisinin gerçekten ne hissettikleri hakkında konuşmaları biraz rahatlatıcıydı. Ağabeyinin dürüstçe acı çektiğini ve kardeşini özlediğini söyleme fırsatı oldu.??
DoYoung maçı kazandı. Filmin başında söylemeyi reddettiği “ağabey” kelimesini ağabeyine kilometrelerce öteden söyledi.
Filmin sonunda ağabey DoShik’in gitmiş olduğunu gördük. DoYoung artık orada olmayan ağabeyinin ona bıraktığı ses kaydını, son dileklerini, dinledi. Ağabeyinin her zaman dik dur dediği sırada DoYoung’un oturuşunu dik hale getirmesi çok duygusal bir ayrıntıydı bence. Abisinin ona bıraktığı yeni hayatında bıraktık DoYoung’u.
Hem güldüren hem ağlatan çok severek izlediğim bir film oldu My Annoying Brother. Film umut aşılayan, güzel mesajlarlarla dolu kaliteli bir yapımdı bence. Filmlerdeki kayıplara çok üzülsem de bütüne bakılınca gördüğüm güzeldi My Annoying Brother’da.
DoYoung görme yetisini kaybetti ve hapis yatmakta olan ağabeyi ona bakma bahanesiyle tekrar kardeşinin yanına gelmiş oldu. Belki de hayatının son günlerini kardeşiyle hiç konuşma fırsatı bulamadan geçirecek, hapiste hayatını kaybedecekti. Kardeşini dışarı çıkarttığı bir gün bir tartışma sonucu hastanede muayene oldu ve sonrasında hastalığını öğrendi. Bu arbede yaşanmasa muhtemelen hasta olduğunu bile öğrenmeden aniden vefat edecekti. Yapmak istediklerini yapabilmek için kısa da olsa vakti oldu ve çok güzel şeylerle ayrıldı..
Bütün bunların sonucunda, hayata küsmüş olan DoYoung 15 senedir görüşmediği abisinin çabasıyla tekrar hayata döndü. Yaşamaya başladı. Üzülsek de hem biz hem DoYoung tebessüm ederken son buldu film.
Filmin çok sevdiğim bir yanı da amacının karamsarlığa düşürmek değil hayata farklı bir şekilde bakılmasını sağlamak olmasıydı. DoShik’in ölüm anını koyarak ağır, üzücü sahnelerden de kaçınmıştı film. Hayatta üzücü şeyler olsa da yaşamın devam edebileceğini gösteriyordu.
Son olarak My Annoying Brother filmini çok beğendiğimi tekrar söyleyeyim. Siz ne düşünüyorsunuz, filmle ilgili düşünceleriniz neler yorumlara davetlisiniz??
Hiçbir zaman yıkılmayacağınız, güçlü olacağınız mutluluk dolu bir ömür dileğiyle~??