“Koreedebiyatı” ile Edebiyat ve Kültür Üzerine Keyifli Bir Söyleşi Yaptık!
Minihanok Söyleşileri’nin ilk yazısıyla herkese merhaba!
Kore hakkında birçok şey bulabileceğiniz değerli hesapları sizlere tanıtmak için oluşturduğum Minihanok Söyleşileri‘nin ilk bölümüyle karşınızdayım! Minihanok Söyleşileri’nin ilk konuğu; instagramda yaptığı paylaşımlarda Kore edebiyatı severler için adeta bir kaynak olan Koreedebiyatı!
Değerli konuğumla Kore edebiyatı içinde keyifli bir yolculuğa çıktık. Korece romanlar, Türkçeye çevrilen eserler, en ilginç Kore edebiyatı eserleri gibi birçok konuda konuştuk. Kore kültürüne ve edebiyatına ilgi duyan herkesin bu söyleşiyi çok seveceğine inanıyorum. Keyifli okumalar!
Koreedebiyatı’nı takip etmeyi unutmayın! Instagram adresi.
Bu yazılara da bakmak isteyebilirsiniz;
Hoşgeldin Koreedebiyatı! Seni instagramda Kore edebiyatı severler için paylaşımlar yaptığın zengin içerikli hesabınla tanıyoruz. Bize biraz bu güzel hesabın hikayesinden bahseder misin? Bu hesabı açmaya nasıl karar verdin?
Merhaba Minihanok ve okurları! Çocukluktan beri kitap okusam da Kore edebiyatıyla tanışmam çok geç oldu. Tabii bunun en büyük sebebi ülkemizde Kore edebiyatından çok fazla eser yayımlanmamış olması. Bir arkadaşımda görüp ödünç aldığım kitapla başladı bu edebiyata olan ilgim. Yeonmi Park’ın “Yaşamak İçin” kitabını diğerleri izledi. Fakat satışı olmayan kitaplar da dahil Kore edebiyatına ait çevrilmiş kitapların hepsini okuduktan sonra bir boşluğa düştüm. Instagram hesabını da belki yayınevi editörlerinin ve okurların ilgisini çekerek daha fazla kitabın yayımlanmasını sağlayabiliriz düşüncesiyle açtım.
Hesabında bizleri neredeyse hergün Kore edebiyatından yepyeni eserler ve haberler karşılıyor. Peki, bu sıkı çalışmanın arkasında bir ekip mi var? Yoksa tüm bu emeğin sahibi bir kişi mi?
Evet, yaklaşık 2.100 kişiden oluşan bir ekip bu. Ben sadece Kore edebiyatı okurlarının daha çok kişiye ulaşabilmelerini sağlayan bir aracıyım.
Sence Türkiye’de Kore edebiyatı ne kadar biliniyor?
Birkaç sene öncesine kıyasla Kore edebiyatını bilen ve okuyan kitle ciddi oranda arttı. Kitap çeşitliliği ve artan çevirmen sayısı bunda önemli bir faktör. Geçtiğimiz sene Kore edebiyatından bir ay içinde 4 farklı kitap yayımlandığı bile oldu. Ama tabii ki yeterli değil. Mesela bana, “önerebileceğiniz romantik (K-drama kitapları dışında) ya da öykü türünde bir kitap var mı” diye sorduklarında olumsuz cevap vermek durumunda kalıyorum.
Bence sayfan, Kore severlere güncel bilgiler sunduğu gibi; Kore edebiyatını tanıtmakta da önemli bir yere sahip. Ülkemizde Kore edebiyatına gönül veren instagram sayfalarından biri olan sana soralım, Kore edebiyatına ilgin nasıl başladı?
Kore edebiyatına çoğu kişi gibi ben de K-drama ile başladım. İlk izlediğim diziler Boys Over Flowers ve Playfull Kiss’ti. Zamanla bunu K-pop, Kore yemekleri ve kitapları izledi.
Okuduğun ilk Kore edebiyatı eserini hatırlıyor musun? Hangi kitaptı ve seni en çok etkileyen şey neydi?
İlk okuduğum eser yukarıda da bahsettiğim gibi Yeonmi Park’ın Yaşamak İçin’iydi. Beni en çok etkileyen de okuduğum bu ilk kitap olmuştu. Kuzey Kore’den kaçmayı başaran bir kadının gerçek hayat hikayesi. Okurken neredeyse her sayfada gözyaşlarına boğuldum. Dünyanın başka bir ucunda cehennem gibi hayatlar yaşandığını öğrenmek beni çok sarsmıştı. Böylece Kore edebiyatını araştırmaya başladım Yedi İsimli Kız’dan sonra Kore tarihine merakım iyice arttı. Jung Yun’un Yuva’sı, Han Kang’ın Çocuk Geliyor’u derken Türkçe çevirisi olan neredeyse bütün kitapları okudum.
Kore edebiyatıyla ilk kez tanışacak birine hangi 3 eseri önerirsin?
Herkesin ilgi alanı farklı bu yüzden o kişinin kitap zevkini bilmeden bir öneride bulunmak zor. Genel olarak okuyan çoğu kişinin beğendiği -tabii benim de sevdiğim- üç kitabı önereyim: Kim Jiyeong, Doğum: 1982, Bir Katilin Güncesi, Çocuk Geliyor. Kurgu dışı olarak da; Kore Nasıl Kore Oldu?, Kore Milliyetçiliği, Modern Kore Edebiyatı önerdiğim kitaplar arasında. Ayrıca Genç Timaş’tan çıkan Sun-mi Hwang’ın üç eserine değinmezsem olmaz. Uçabileceğini Hayal Eden Tavuk, Hayal Kurmaya Cesaret eden Köpek ve Kiraz Tepesindeki Mucize bu türü sevenlerin mutlaka okuması gereken kitaplar.
Kore ve Türk kültürü çoğu zaman birbirine benzetiliyor. Aile, gelenekler gibi birçok konuda ortak noktaları olduğu söyleniyor. Peki, sence bu benzerlik eserlerde de karşımıza çıkıyor mu? İki ülkenin de eserlerini karşılaştırman gerekse işlenen konular, temalar ve karakter tahlilleri hakkında ne söylemek istersin?
Ne yazık ki Kore’de de bizdeki gibi ataerkil toplum yapısı egemen. Özellikle Kim Jiyeong Doğum 1982, Vejetaryen ve Yuva kitaplarında erkek ve erkeğin ailesi tarafından ezilen, kocasına itaat etmeye mecbur bırakılan, sürekli kısıtlanan kadınlar görüyoruz. Bunun dışında, nasıl ki Türkiye’de 1980’de 12 Eylül Darbesi olduysa aynı yıl Kore’de de askeri darbe yaşandı; Çocuk Geliyor kitabının ana teması olan bu darbe sırasında sayısız üniversite öğrencisi öldürüldü. Bunun gibi ortak yaralar iki ülkenin birbirini anlamasında, acılarını hissetmesinde büyük rol oynuyor.
Bildiğiniz gibi “dil” bir ülkenin karakterini simgeleyen en önemli araçlardan biridir. Kore ve Türkiye dil yapısı olarak da çok fazla benzerlik gösterir. İki dil de Ural-Altay dil ailesine bağlı ve cümle dizilişleri neredeyse aynı. Bu da ortak bir kültür oluşmasına katkı sağlıyor.
Dilimize kazandırılan Korece kitapların her geçen gün arttığını görüyoruz. Sence bu artışın sebepleri neler?
Bunun en büyük sebebi olarak çevirmen sayısındaki artışı gösterebilirim. Yayınevleri Kore Edebiyatıyla ilgilenmese de çevirmenler yaptıkları başvurular, gönderdikleri yayın önerileriyle editörlerin merakını cezbedebiliyor. Özellikle İngilizce’ye çevrilen kitapların artması başka ülkelerin bu kitaplardan daha kolay haberdar olmasını sağlıyor. Geçtiğimiz aylarda Booker Ödülü listesine aynı çevirmenin (Anton Hur’un) iki farklı çeviri kitabı seçildi. Bu kitaplardan biri olan Cursed Bunny (Lanetli Tavşan), Kore’de bile pek okunmazken bir anda sayısız kişinin ilgi odağı oldu. Kısaca ben bir ülkenin edebiyatının tanıtımında en önemli faktörün çevirmen olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden paylaşımlarımda da Instagram kullanan çevirmenleri mutlaka etiketlemeye ve onların başarısını takdir etmeye çalışıyorum. Onlar olmadan bu güzel eserleri okuyamazdık. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Sayfanı incelerken çok ilginç bilim kurgu ve fantastik kitaplarla karşılaştım. Örneğin parmaklarından tomurcuklar çıkan ve bitkilerin sesini duymaya başlayan bir kızın hikayesinin anlatıldığı bir roman var. Güney Kore’de bilim kurgunun ön plana çıktığını söyleyebilir miyiz? Sence hangi tür daha çok okunuyor?
Aa, evet Nain’den bahsediyorsunuz. Korecesinden okuyup çok ama çok sevmiştim. Umarım yakında Türkçesinden de okuyabiliriz. Kore televizyonlarında çıkan bir habere göre; Güney Kore’de 2020 pandemi döneminde en çok satın alınan kitaplar arasında ilk sırayı Badem (genç yetişkin) alırken ikinci sırayı Işık Hızında Gidemezsek (bilim kurgu) alıyor. Haberde ayrıca bilim kurgu türündeki eserlere artan ilgiden bahsedilmekte. Kore’de bilim kurgu türü okunma oranı %457.8 arttı. İkinci büyük artışsa %107.3 ile genç yetişkin türünde görülüyor.
Bunun yanında Kore’de öykü koleksiyonları da çok okunuyor. Maalesef henüz dilimize çevrilmiş bir öykü koleksiyonu yok ama çok yakında Jang Ryujin’in Çalışmanın Hüznü ve Neşesi ve Bora Chung’un Lanetli Tavşan’ını raflarda göreceğiz.
Kore Edebiyatından Okunması Gereken 21 Muhteşem Kitap!
Dizilerde sık sık kişisel gelişim kitaplarının görünmesine şahit oluyoruz. Kore’de bu kitaplar da ünlüdür diyebilir miyiz?
Evet, Kore’de motive edici kitaplar çok fazla. “Kendini sev” temasının yanında sınava hazırlanan gençler için de bolca kitap var. Türkçeye çevrilen Yalnızca Yavaşladığınızda Görebileceğiniz Şeyler ve Kendini Kusurlarınla Sev kitaplarını kişisel gelişime ilgisi olanlara şiddetle tavsiye ediyorum. İngilizceye de çevrilmiş olan “I Decided to Live as Me” ve “I Want to Die But I Want to Eat Ttokbokki”nin Türkçeye çevrilmesini çok isterim.
Daha önce, Güney Kore’deki bir yayınevinin imza günlerinde okurlar için sevimli hediyeler hazırladığını paylaşmıştınız. Kore yayıncılığına, yayınevlerinin uygulamalarına baktığımızda ilginç ve dikkat çekici etkinlikler var mı?
Kore’nin en büyük yayınevlerinden biri olan Changbi’nin gençler için hazırladığı Y Serisi’nden bahsediyorsunuz. Bilmeyenler için kısaca bahsedeyim burada da. Badem, Büyülü Fırın gibi genç yetişkin türündeki kitaplar bu yayınevinden çıktı ve geçen yıldan beri bu türü “Y Serisi” başlığı altında topluyorlar. Kitap satışa girmeden önce genç üyelere kitabın ön baskısını hediye edip yanında da bir tane pasaport veriyorlar. Her yeni çıkan kitapla birlikte okurların pasaportlarına kitaba özel mühür basılıyor. Aynı zamanda çeşitli buluşma etkinlikleri ya da yarışmalar düzenleniyor. Bence gençlerin kitap okuma oranını arttırmaya katkı sağlayabilecek eğlenceli ve etkili bir yöntem.
Ülkemizde en çok ilgi gören, tanınan Kore edebiyatı eserleri hangileri?
2016’da Man Booker Ödülü’nü alan Han Kang’ın Vejetaryen’ini Kore edebiyatıyla ilgilenen hemen hemen herkes okumuştur sanırım. Bunun dışında BTS grubu sayesinde üne kavuşan Won-pyung Sohn’un Badem’i, Türkçesi geçen sene yayımlandığı halde şimdiden çok fazla okunan Kim Young-ha’nın Bir Katilin Güncesi ülkemizde en çok tanınan eserler.
Türkiye’deki Kore edebiyatı çevirilerinin her geçen gün arttığını söylemiştik. Peki, hangi yayınevleri bu çevirileri yapıyor? Öne çıkan bir yayınevi var mı?
Doğan Kitap neredeyse her sene en az 2 kitap yayımlıyor. Bunun dışında düzenli kitap çıkaran yayınevlerini şöyle sıralayabiliriz: Lotus Kitap, Timaş Yayın Grubu, Peta Kitap. Ayrıca İthaki Yayınları Japon serisinden sonra Kore edebiyatından harika eserler yayımlamaya hazırlanıyor. Çok yakında enfes kitaplar okuyacağız. İthaki’yi takipte kalın.
Çevrilen ve yakında çevrilecek çok sayıda kitap var. Ben özellikle Snowball ve Nana kitaplarının çevirilerini merakla bekliyorum. Seni en çok heyecanlandıran kitap hangisi? Yakında çevrilmesini umduğun bir kitap var mı?
Snowball ve Nana için ben de sabırsızlanıyorum ama maalesef henüz haklarını satın almış bir yayınevi yok. Snowball’daki asla erimeyen kar fikri çok ilginç. Konusunu okuyup da “ah keşke çevrilse” dediğim o kadar çok kitap var ki… Ama en çok merak ettiklerim Bora Chung’un Lanetli Tavşan’ı ve Yun Koeun’un Gece Gezginleri. Güzel haberse iki kitap da çeviri aşamasında. Belki seneye Türkçe olarak okuyabiliriz.
Kore edebiyatından bir alıntı paylaşmanı istesek, bu hangisi olurdu?
“En ufak bir baş ağrısında ağrı kesici içen, ufacık bir ben aldırdıktan sonra günlerce anestezik krem kullanan insanlar, kadınlardan doğum sancılarına seve seve katlanmalarını, yorgunluktan, korkudan ölecek olsalar bile dişlerini sıkmalarını talep ediyor, anne sevgisinin böyle bir şey olduğunu iddia ediyordu. Bu “anne sevgisi” düsturu bugün halen dini bir dogma gibi yayılmaya devam ediyor. Anne sevgisine inanın! Tanrınız ve Kurtarıcınız O’dur! Cennet O’nda, huzur oradadır!” Kim Jiyeong, Doğum: 1982’den.
Okuduğun kitaplar içerisinde seni en çok etkileyen kitap ve karakter hangileri?
Kesinlikle Kim Jiyeong! Yaşadıkları karşısındaki tepkisi çok sarsıcıydı. Sanırım ana karakterin kadın olduğu kitaplar beni diğerlerinden daha fazla etkiliyor. Vejetaryen ve Yaşamak İçin’i de uzun süre aklımdan çıkaramamıştım.
Sence Kore edebiyatı ve Türk edebiyatı hangi noktalarda birbirinden çok farklı?
Aslında sadece edebiyat olarak değil Kore dizi ve filmlerinde de sık sık rastladığımız bir durum var: Muğlaklık. Kore hikâyelerinde yazar kitabın sonunu genellikle okurun hayal gücüne bırakıyor. Bu durum bizim gibi net ve kesin sonları sevenler için kimi zaman can sıkıcı olabiliyor. K-drama izleyicilerinden hep duyarız “Bu ne biçim finaldi, sanki yarım bırakılmıştı” diye bu durum kitaplarda da geçerli. Ben kişisel olarak sonu belirsiz kitapları da severim ama sanırım ülkemizde pek de sevilen bir şey değil.
Ülkemizde Kore edebiyatı ilgi görüyor, ancak duyduğuma göre aynı şekilde Güney Kore’de de Türk edebiyatına büyük bir ilgi var. Orhan Pamuk başta olmak üzere okunan birçok yazarımız var. Bu önemli ve gurur verici bir gelişme. Bunun hakkında ne söylemek istersin?
Evet, Türkçeden Koreceye çevrilmiş altmıştan fazla eser var. Bunların yaklaşık on tanesi çocuk kitabı olmakla birlikte Orhan Pamuk, Aziz Nesin, Ahmet Ümit, Sait Faik Abasıyanık, Yaşar Kemal, Sabahattin Ali, Hakan Günday, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mario Levi, Zülfü Livaneli, Burhan Sönmez, İhsan Oktay Anar ve daha nicelerinin eserleri Kore’nin çeşitli yayınevleri tarafından yayımlandı. Bu eserlerin çevrilmesinde Nana Lee’nin katkısı çok büyük. Ayrıca Türkçeden Koreceye çocuk kitapları çeviren ilk Türk çevirmen Betül Tınkılıç sayesinde yakın zamanda dört kitap Koreli okurlarla buluştu.
Son zamanlarda ülkemizde Kore edebiyatına dair birçok etkinlik, buluşma hazırlanıyor. Hatta zaman zaman Koreli yazarlar ağırlanıyor. Okurlarımıza biraz bundan bahsedebilir misin? Bu etkinliklerde çoğu zaman neler oluyor?
Haziranda İTEF Edebiyat Festivalinin konuklarından biri de Koreli yazar Sun Mi-hwang’dı. Bunlar çok güzel gelişmeler. Okurların artmasıyla Türkiye’ye gelen yazar sayısında da artış oluyor. Özellikle ajans ve yayınevlerine LTI Korea Dil Enstitüsü’nün etkinliklerini takip etmelerini tavsiye ederim. Bu kurum belli zamanlarda çeşitli organizasyonlar düzenliyor. Kore’den davet edilen yazarların yol, konaklama vs. masraflarını kendileri karşılayarak farklı ülkelerdeki okurlarla buluşabilmelerini sağlıyorlar. Başvurular şu anda devam ediyor, umarım yakında ülkemizde başka yazarlar da görme fırsatımız olur.
Bunun dışında Kore Dili Edebiyatı Bölümlerinin düzenlediği online buluşmalar oluyor. Geçtiğimiz ay Erciyes Üniversitesi yazar Choi Eun-mi’yi ve bu ay İstanbul Üniversitesi Yazar Kim Ae-ran’ı ağırladı.
Dileyen herkes bu etkinliklere katılabiliyor mu?
İTEF İstanbul’un düzenlediği yazar buluşmaları ücretsiz, dileyen herkes katılabiliyor. Online buluşmalar da aynı şekilde ücretsiz.
Minihanok okurları için bir özel soru daha sormak istiyorum. Bildiğin gibi bloğumda çoğunlukla Kore dizi incelemeleri ve Kore kültürüne, diline dair birçok şey paylaşıyorum. Senin de Kore edebiyatına ilgili olduğunu biliyoruz, peki Kore dizileri izliyor musun? En sevdiğin Kore dizisi hangisi?
Minihanok’u “Kore Edebiyatından Okunması Gereken 21 Önemli Kitap” makalesiyle tanıdım ve o zamandan beri takip ediyorum. Güncel Kore dizileri hakkında çok keyifli paylaşımlarınız var. Yakın zamanda izlediğim My Liberation Notes dizisinin paylaşımını görmek beni ayrıca mutlu etti. İzlerken sanki bir kitabın sayfalarını aralıyormuş gibi bir his vermişti bana. Kore dizilerini vakit buldukça izliyorum özellikle şiir gibi ilerleyen diziler bana huzur veriyor. Biraz eski ama en sevdiğim dizi sorulduğunda ilk aklıma gelen hep “I am Sorry I Love You” oluyor. Şimdi izlesem o zamanki kadar keyif almam herhalde ama altı-yedi sene önce bu diziyi defalarca izlemiştim.
My Liberation Notes: Kendini Bulmaya Çalışan Karakterlerin Hikayesi!
Güney Kore’de de kitaplardan uyarlanan birçok dizi bulunmakta. Bunların içinden izlediğin bir yapım var mı?
Evet, kitaptan uyarlanan çok fazla dizi ya da film var. When The Weather is Fine bunlardan biri. Çok severek izlemiştim kitabı da bir o kadar güzeldi. Dizi bir kitapevinde geçiyor ve çeşitli kitaplardan alıntılar ve yazarlar üzerine sohbetler içeriyor. My Brilliant Life, Kim Jiyeong, Doğum: 1982, Bir Katilin Güncesi, Vejetaryen… Bunlar da hem kitabını hem de filmini çok sevdiğim eserler. Önce kitaplarının okunup sonra dizi ya da filminin izlenmesini tavsiye ederim.
Röportajımızın sonuna geldik sevgili Koreedebiyatı. Vaktini ayırdığın için çok teşekkür ederim, seni ağırlamak çok keyifliydi. Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?
Bu keyifli röportaj için çok asıl ben teşekkür ederim. Son olarak okurlardan küçük bir ricam var, Kore edebiyatından dilimize daha çok kitap çevrilmesi için sosyal medyada bolca kitap paylaşımı yapalım. Arkadaşlarımıza sevebilecekleri kitapları hediye edelim. Goodreads ve 1000kitap gibi sitelerde alıntı ve incelemeler paylaşalım. Talep ne kadar artarsa yayınevlerinin ilgisi de o kadar artacak ve biz de Kore edebiyatından daha fazla eseri Türkçe okuyabileceğiz.
Kitapla kalın!
Koreedebiyatı ile Kore ve edebiyatı üzerine gerçekleştirdiğimiz, Minihanok Söyleşileri‘nin ilk yazısının sonuna geldik.
Umarım keyifle okuduğunuz, Kore edebiyatına dair birçok yeni şey öğrendiğiniz bir söyleşi olmuştur. Bu keyifli söyleşi için, Koreedebiyatına bir kez daha teşekkür ederim. Kendisi instagram hesabında en yeni çevirileri, en güzel Korece eserleri paylaşmaya devam ediyor. Yeni çevirilerden hemen haberdar olmak için kendisini takip etmeyi unutmayın!
Bir sonraki Minihanok Söyleşileri bölümünde kimi görmek istersiniz? Kore’ye dair paylaşımlar yapan, takip ettiğiniz bir hesap varsa ve sonraki bölümde görmek istiyorsanız yorum bırakmayı unutmayın!
En güncel yazılardan anında haberdar olmak için Minihanok’a abone olabilir, sayfanın sağ alt kısmında bulunan kırmızı zile tıklayarak bildirimleri açabilirsiniz.
Sonraki yazıda görüşmek üzere!