“Sevgili Hakim”- Your Honor Dizi Yorumu ~
2018 yılının hukuk temalı dizilerinden biri olan Your Honor yorumuyla geldim! Diziyi henüz izlemediyseniz ve konusunu, oyuncularını, karakterlerini merak ediyorsanızYour Honor Tanıtımı burada.
Your Honor yorumu
Dizimiz bir mahkeme salonunda başlıyor, idam kararıyla sonuçlanan bir davayı görüyoruz. Bu diziyi izlerken fark ettiğim en önemli şeylerden biri hakimlerin üzerinde ne kadar büyük bir sorumluluk olduğu idi. Avukatlar, savcılar hepsi adaleti sağlamak için var güçleriyle çalışmalılar tabii ki, fakat nihayetinde aldığı kararı paylaşan kişiler hakimler oluyor. Kürsüden kalktıktan sonra kendi hayatı devam eden bir insan olsa da; her kararı bütün dikkatini toplayarak, karşısındakinin de bir insan olduğunu, ailesi olduğunu unutmadan adaleti sağlayarak vermeli. Her ne kadar hakim olmasa ve başta para için de çalışsa da, KangHo ( stajyerimizin de yardımıyla?) güzelce fark ettirdi hatırlattı bize bunu.
KangHo’nun yine bir suç işledikten sonra sorgu için stajyerin karşısına getirilmesiyle ikili ilk defa karşılaşmış oldu. KangHo kıza, kısa ve acıklı hayat hikayesini güzelce, uzata uzata duygu sömürüsü yaparak anlatırken biz de bu hale gelme sebebini biraz da olsa öğrenmiş olduk.
Anneyi başta ciddi anlamda büyük oğlunu kayırarak yaşıyor sanmıştım fakat sonra diğer kardeşinde KangHo ile aynı şeyleri düşündüğünü, ikinci planda hissettiğini gördük. İki çocuğu yetiştirirken nasıl bir yol izlemesi gerektiğini şaşırmış anne. Aralarını güzel tutmaya çalışırken ikisinin yanında da diğerinden bahsetmiş ve istemeyerek de olsa ikisinin de kendisini değersiz hissetmesine neden olmuş. Annelerine başta kızmış olsam da bunları görünce üzüldüm açıkçası. Neyse ki geç de olsa kendini ifade edebildi çocuklarına.Tüm ülkede birinci olan bir kardeşi, çalışarak yenmesi gerekiyormuş ve pes etmiş. Hem üzüldüm haline hem de çok güldüm??
Bir zaman sonra hapisten tekrar çıktı ve ikiz kardeşinin evde olmadığı bir sırada evine gitti. Yanlış anlaşılma sonucu Hakim sanılınca da hikaye başlamış oldu.
Adliyeye götürülüp apar topar mahkemeye sokulduğunda itiraf etmek zorunda kalır sanmıştım. Mahkemeye başladığında şaşırdım ve rezil olmasını bekledim? Hiç bir hukuk maddesi bilmeyen biri, işlediği suçlar yüzünden biraz öğrenmiş olabilir tabii, nasıl mahkemeyi devam ettirecek derken hepsini erteledi. Cidden hayatını kıvrak zekalı olmasına borçlu bir karakter Kangho. Bu şekilde ilk mahkemelerden kurtulmuş oldu.?
Karar Hanja karakterlerle yazılmış olduğu için okuyamadı da.
Hanja Çince karakterlerin Kore dilindeki ismi. Hanja’nın hukukta kullanıldığını ve kararların bu karakterler kullanılarak yazıldığını bilmiyordum.
İşler başına yığılınca gider diye düşündüm ama hem çok seçeneği yoktu hem de para mevzuları olunca kalmaya karar verdi. Bu durumda stajyer resmen kurtarıcısı oldu. Zavallı kız verilen her işi tecrübe kazanması için sandı ama…
İlk bölüm biraz durgundu ama sonra açıldı dizi ve ben izlerken çok eğlendim. KangHo’nun söylediği şeyler hakim sanıldığı için göze batmadı, kıza Hanja’dan Korece’ye çeviri yaptırdı, karar bile yazdırdı ama fark edilmedi?
Dizi de çok rahatsızlık verici karakterler vardı. Paranın, gücün getirdiği kibirle insanlıklarını kaybetmiş karakterler. Aşağıdaki şirket varisi beyefendi bunlardan biri. Gördükçe sinirlerimi bozdu, bu karakterde insanların gerçekten var olduğunu düşünmek çok daha sinir bozucu maalesef. Hamam böceği diye bahsettiği şey ise hatırlayacağınız üzere darp ettiği bir adamın kör olması sonucu açılan dava…
KangHo’ya diğer şirketin adamları lehlerinde karar aldığı için para verdiler. Resmen paraları gördükçe gözleri parladı?Asıl hakim olan SooHo’nun adını çıkartacağını, hakkında yanlış şeyler düşünüleceğini sanmıştım ama zaten SooHo’da daha önce para kabul etmiş… Farklı bir karar alıp suçlu tarafı aklamasa da, zihinsel engeli olan adamın davasında kararı hızlandırmıştı. Bu yüzdende adamın ve eşi tarafından kaçırılmıştı zaten.
Zihinsel engelli adamın annesine de sinirlendim izlerken. Belki çok yoruldu, elbette çok zordur ama neden oğluna öldürtüyorsun kendini. Oğlunun suçlanacağını, hapse gireceğini tahmin etmedi belki de. Nişanlısı da ağzından çıkanlara dikkat etmeyince, her lafı dinlediği için intihar etmişti adam. Kadına da üzüldüm açıkçası. Nişanlısını kendi sözlerinin öldürdüğünü anladığı için çıkar yolu hakime suç atmakta bulmuş.
KangHo’nun çok sevdiği parasını paylaştığını görmek güzeldi. Pek doğru yaşamasa da iyi kalpliydi KangHo.
Sesini tanıyan adama da hakim değilim dedi. Ses tonunu geçtim, kendine has bir konuşma tarzı vardı nasıl tanınmasın ?O tavırla, resmen kabadayı gibi, nasıl mahkemede kararlar verdi anlamadım. Yine de suçluları sinir etmesini izlemek çok eğlenceliydi.
Kızın ablasının başına maalesef çok kötü şeyler gelmiş ve güçlü bir aileden olduğu için ceza almadan kurtulmuş suçlu kişi. Kardeşi olan stajyer kız da, ablası gittikten sonra tek başına kalmış. Ailesi de yanında olmadığı için ona çok üzüldüm. Ablasını ararken Sung DongIl’in canlandırdığı sabıkalı Sa Ma-Ryong karakterinden yardım istedi kız. Sung DongIl’i çok severim, neredeyse her diziye katılır ve renk katar. KangHo elini daha çabuk tutunca kızın ablasını ilk bulan o oldu. Kız ablasını görmeye gidip, görüşmeden geri dönünce çok üzüldüm.
Her ne kadar abla-kardeş de olsalar araya seneler girmiş. Ablasını farklı insanlarla, mutlu bir şekilde bulunca çekindi kız. Görüşmeyeceklerini düşünmüştüm ama KangHo ikisini bir araya getirdi.
Çok sevindim kavuşmalarına. Ablasının yaşadığı şeyler çok ağır olduğu için kardeşini bulmaya gelmemesine kızamadım ama keşke gelseymiş. Kızı da hemen aralarına aldı ablasının eşi, kardeşi… Senelerce yalnız kalmışta olsa tekrar sevileceği bir ortama girmiş oldu.
Han SooHo’da acele ederek idam kararı verdiği mahkumun ailesiyle yüzleşti. Onlar da tekrar dava açma kararı aldılar. Haksızlığa uğrayan taraf da olsalar neticede ellerine silah aldılar ve kaç kere ölümle burun buruna geldi SooHo. Onunda şikayet etme hakkı vardı ama tercih etmedi, yaptığı hatadan ötürü pişman olduğu için… Gerçi şikayetçi olsa işler iyice karışırdı, iyi oldu böyle 🙂
Uyuşturucu davası KangHo’nun uğraşları sonucunda güzel bir şekilde sonuçlandı. Savcı da, hiç ama hiç sevmediğim kibirli avukatta, kendisine bir şey olmayacağını zanneden güç sahibi(!) 3’lü de kalakaldılar. Dizide görmekten en keyif aldığım sahneler bunlardı. Kendisine asla bir şey olmayacağını düşündüğü için istediği her şeyi yapıp, hakimleri, savcıları parmağında oynatan bu insanların adaletle yüzleşmesi.
Ben KangHo’nun adliyeden ayrıldıktan sonra, çok ders çalışıp gerçek bir hakim ya da hukukçu olacağını düşünmüştüm. Mutfağa ilgisi olduğu için ahçılık yapması için gerekli sınavlara çalışmaya başladı.Ne kadar istemeseler de parası olunca işe aldılar 🙂
Kız da gerçekleri öğrendi. Savcının yaptığı utanmazlıklara rağmen, kızı iftiracı gibi göstererek açtığı dava da KangHo şahitlik etti ve çıkışta konuşma fırsatı buldular. Dizinin finali güzeldi ama çok aceleye getirilmiş gibiydi. Bir yerde oturup baştan, düzgünce konuşmalarını beklerdim. Ya da gelecekle ilgili konuşmalarını. Özellikle KangHo ve SooHo’nun annelerinin hayal ettiği gibi iki oğluyla piknik yapmasını beklerdim. Kadın yemek bile yiyemedi ikisiyle. Yine de olayların tatlıya bağlandığı güzel bir sondu.
Son olarak,
- Your Honor arada durgunlaşsa da keyifle izlediğim bir diziydi. Eğlenceli olmasının yanı sıra verdiği mesajlarla hatırlayacağım bir dizi oldu. Hukuk okumamış bir insanın hakimliğinde izlediğimiz mahkemelerde stajyerin de yardımıyla, katı kuralların yanında vicdanın unutulmaması gerektiğini gördüm. Dizide, kurgusal bir dünya da bile adaletin yerine geldiğini görmek rahatlatıcıydı.
- Oyuncularını da çok severek izlediğim bir dizi oldu. ShiYoon’u uzun aradan sonra sevilen bir dizide izlemiş oldum ve kızı da başrolde izlediğim ilk diziydi.
- Dizi hikayesi, kaliteli oyunculukları ve kaliteli mesajlarıyla, izlerken dinlendiğimi hissettiğim bir yapımdı. Sizinde keyifle izlemiş olmanızı umuyorum. Düşüncelerinizi, yorumlarınızı beklerim.?
Güçlü ya da zengin olsa da suç işlemiş herkesin cezasını bulduğu, haksızlığa uğrayan insanların korkmadan haklarını savunabildikleri, adaletin gecikmeden yerini bulduğu bir dünyada yaşamak dileğiyle~